Halk arasında eklem kireçlenmesi olarak isimlendirilen “Osteoartrit” hastalığıyla ilgili bilgiler veren Op. Dr. Mutlu Güngör, hareketsiz yaşam ve sigara kullanımının insan hayatının kalitesini düşürdüğünü belirtti.
Kireçlenmenin eklem kıkırdağının bütünlüğünde bozulmaya neden olduğunu belirten Güngör, “Halk arasında kireçlenme diye adlandırılan bu hastalık en sık el, diz, kalça ve omurga eklemlerinde görülür. Hastalık, primer (birincil) ve sekonder (ikincil) osteoartrit olmak üzere ikiye ayrılır. Primer osteoartrit eklem kıkırdağındaki dejenerasyona bağlı gelişen doğal bir süreçtir. Sekonder osteoartrit ise travmalar, enfeksiyonlar, genetik hastalıklar ve eklem yapısını bozan gelişimsel kalça çıkıklığı gibi çeşitli altta yatan hastalıklara bağlı olarak gelişir
Hastalık yavaş yavaş ilerlediğinden belirtileri de geç fark edilir. En sık semptomu eklem ağrısıdır. Genellikle ağrı fiziksel aktiviteyle artar. Ayrıca eklemde şişme, hareketlerde kısıtlılık, deformite ve fonksiyonel kayıp eşlik edebilir. Hastalığın en önemli risk faktörleri; kadın cinsiyet, ailesel genetik yatkınlık, yüksek kilo ve ilerleyen yaştır. Buna ilave olarak hastalık sigara içenlerde daha sık görülür seyri de daha hızlı ilerler” diyerek sigaranın eklemlerde kireçlenmeye de neden olduğunu kaydetti.
Yaşam kalitesine olumsuz etki eden kireçlenmenin, genç yaştaki kişilere göre ileri yaştaki kişilerde görülme ihtimali daha yüksek olduğunu kaydeden Op. Dr. Güngör, “Dizdeki kıkırdağın herhangi bir sebepten dolayı harabiyetiyle oluşan diz kireçlenmesinin genetik, fiziksel aşınma, obezite gibi belli sebepleri vardır. Genetik değimiz, ailede kıkırdak yapısının zayıf olması, romatizmal hastalıklar, hareketsiz yaşam tarzı ve dizin aşırı kullanımı yani çok fazla çömelme-kalkma içeren işler diz kireçlenmesinin sebepleri arasındadır. Diz kireçlenmesinin belirtilerinden bahsedecek olursak, genellikle dizin arka tarafına daha fazla vuran ağrı, çömelme-kalkma, merdiven çıkma gibi işlerde zorlanma olabilmektedir. Kireçlenme ilerledikçe hastaların yürümesinde bozukluklar meydana gelebilmektedir” dedi.
ÇAĞRIDA BULUNDU
Diz kireçlenmesinde hastanın yaşına ve kireçlenmenin derecesine göre değişen tedavi modelleri uyguladıklarını da kaydeden Op. Dr. Mutlu Güngör, “Diz kireçlenmesi ilerleyici bir hastalıktır. Bu nedenle erken yakalanırsa ilerlemesi durdurulabilmekte, kıkırdaklar korunabilmekte ve tedavide başarıya gidilebilmektedir. Bu tedavi modellerinden bahsetmek gerekirse en basit yöntemle hastalarımıza kilo vermeyi ve egzersiz önermekteyiz. Ağrı kesici ilaçlar, jeller, dize uygulanan sıvı iğneleri, PRP (kendi kanından yapılan diz sıvısı) kök hücre tedavileri, diz protezi dediğimiz büyük cerrahilere kadar değişen tedavi yöntemleri mevcuttur” diyerek sağlıklı bir yaşam için herkesi öncelikle doğal ve dengeli beslenmeye, durumuna göre spor yapmaya ve başta sigara olmak üzere zararlı alışkanlıklardan uzak durmaya çağırdı.