Çin genelinde çok sayıda aktiviste ve muhalife, gözaltı ya da ev hapsi kararı çıktı. İnsan hakları avukatları ise ajanlar tarafından takip edildi.
Polis, Pekin’de ve Pekin yakınlarında oturan bazı muhalifleri sürgüne gönderdi. Pekin’e geri dönmek isteyen muhalifleri engellemek amacıyla, kentin ulaşım hatlarına ise kontrol noktaları kurdu.
The Guardian’ın haberine göre, ismi açıklanmayan bir avukat, Çin’deki sosyal medya platformlarının tüm gönderilerini engellediğini ve Twitter’da yazdığı anda polisin ifadeye çağırdığını söyledi.
Avukat, “Polis her sabah beni o gün için planımı kontrol etmem için arıyor. Bana hiçbir yere gitmememi, kimseyi görmememi ve onlara bir şey söylemememi emrediyorlar. Mesajları açık, ‘Her hareketinizi izliyoruz’ demek istiyorlar” dedi.
Dört yılını hapiste geçiren avukat Yu Wensheng ise polisin kendisini sürekli kendisini taciz ettiğini, gazetecilere konuşmaması veya kongre öncesinde Twitter’da paylaşım yapmaması konusunda uyardığını söyledi.
Yu Wensheng, geri atmayacağını belirterek “Sanırım bizi korkutmaya çalışıyorlar” dedi.
Eşi gibi kendi de avukat olan Wang Qiaoling, sivil polislerin evlerini göz hapsine aldığını ve evden çıktıkları zaman polisin araç ile kendilerini takip ettiğini belirtti. Qiaoling, “Bunlar bizi sindirmek için bir yıldırma stratejisidir” dedi.
YALAN DEĞİL SAYGI İSTİYORUZ
ÇKP’nin bütün faaliyetlerine rağmen muhalif sesleri tamamen ortadan kaldırmayı başaramadı.
Sosyal medyada ortaya çıkan fotoğraflarda Pekin’de büyük bir caddenin üst geçidinde Şi’yi eleştiren bir pankartın asıldığı görülüyor. Pankartta Şi’nin koronavirüs politikaları şöyle eleştiriliyor:
“Biz yiyecek istiyoruz, PCR testleri değil. Biz sokağa çıkma yasağı değil özgürlük istiyoruz. Yalan değil saygı istiyoruz. Kültür devrimi değil, reform istiyoruz. Biz lider değil oy istiyoruz. Köle değil vatandaş olmak istiyoruz.”
Protestoyla ilgili görüntüler ve anahtar kelimeler internet polisi tarafından sansürlendi.
