Rota rota salkımların peşinde

Anadolu’nun en eski uygarlıkları Hattiler ve Hititler döneminde bağcılık yapıldığını arkeolojik kazılarda rastlanan üzüm çekirdekleri sayesinde biliyoruz. Çok uzun bir serüveni var aslında üzümün şişede şarap olana dek. Ülkemizin 1.200’e yakın yerli üzüm çeşidi var. Bunların 60 kadarı ticari olarak üretiliyor. Böylesi bir zenginlik de bağbozumu döneminde üzüm bağlarını gezginlerin yeni uğrak yerleri yapıyor. Göz alabildiğine yeşil bağların kızıla dönmesini ve müthiş bir emekle her gün santim santim işlendiğini görmek, masalsı geçmişini öğrenmek, o buğulu üzümlere dokunmak, koklamak, tatlı bir esinti içinde yaprakların kadife hışırtısını dinlemek paha biçilmez bir deneyim.

MARMARA-TRAKYA

Trakya’da hasat genellikle ekim ayında yapılıyor. Antik bağ rotalarıyla öne çıkan Trakya, doğası ve enfes lezzetleriyle de gidenlere eşsiz deneyimler sunuyor. Rota, Marmara Denizi, Ege Denizi ve Karadeniz ile çevrili dağ, orman ve çeşitli iklim yapılarından geçiyor. Bağcılık bölgede yoğunlukla Kırklareli, Tekirdağ, Şarköy, Mürefte ve Gelibolu Yarımadası’nda yapılıyor. Trakya’nın iç kesimlerine kadar uzanan tarihi bağ yolları Kırklareli’nde bir araya geldiği için burada hem yöresel papazkarası, Kalecik karası ve adakarası hem de pek çok yabancı kökenli üzüm yetişiyor.

Longoz

Istranca Dağları’nı aşıp İğneada ve Kıyıköy limanlarına ulaşan rotayı gezen ziyaretçileri, üzüm bağlarının yanı sıra longoz ormanı, mağaralar, yörenin keçi peyniri, tandır et yemekleri bekliyor. Tekirdağ’a doğru devam ettiğinizde lezzetli köftelerini pek çok kişi tek geçer. Tekirdağ’dan kendinize köfte, piyaz ve güzel bir tatlıyla ziyafet çekmeden geçmeyin. Yediklerinizi eritirken Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Rüstem Paşa Camisi, Namık Kemal Evi Müzesi, Perinthos Antik Kenti ve Rákóczi Müzesi’ni ziyaret ederek kültürel bir tur yapmayı da unutmayın.

Yöredeki yerel şarap üreticileri imalatlarında, bölgede yetiştirilen Kalecik karası, merlot, papazkarası, riesling, sauvignon blanc, sémillion, shiraz ve viognier gibi üzüm çeşitlerini kullanıyor. 60 kilometrelik plajıyla ünlü Şarköy’ün bağ rotalarının vazgeçilmez durağı olmasının yanı sıra zeytinleri ve balıkçılığını da eklemek gerekir. Hatırlarsınız, İstanbul’daki Yenikapı kazılarında amfora yüklü batıklar bulunmuştu. Araştırmacılar işte o batıkların bir kısmının buradan yola çıktığını düşünüyor. Pek çok şarap markasının üretim merkezi olması sebebiyle yerleşimi çok eskilere dayanan Mürefte’nin de ayrı bir önemi var. Şarköy’e 13 kilometre uzaklıktaki ilçenin tarihi evlerinin yanı sıra şarap müzeleri de ilgi çekici.

Aker Şarap Müzesi ile Feyzi Kutman Şarap Müzesi ziyaret edilmesi gereken yerlerden. Gelibolu’daysa yerli karasakız ve kınalıyapıncakla yabancı pek çok üzüm üretiliyor. 1. Dünya Savaşı sırasında Çanakkale Muharebesi’nin yapıldığı Gelibolu savaş alanlarını, ardından da Troya Antik Kenti ve Troya Müzesi’ni gezmeyi ihmal etmeyin.

EGE-URLA

İzmir ile Çeşme arasındaki Urla, tam bir ‘çokkültürlü’ merkez. Kalabalık kentlerden bunalıp sakin bir yaşam arayanların gözdesi olan kasabada üzüm bağlarının etrafını zeytin ağaçları süslüyor. Urla’da küçük meydanlar, ağaç gölgesindeki kafeler, balıkçılar, köy pazarları, bağlar ve şaraphaneler bekliyor ziyaretçileri.

Urla Liman

Urla’nın tarihinin başlangıç adresi, bölgenin tunç çağı limanı olan Karantina Adası’nın hemen karşısında, denize doğru uzanan Limantepe. Yabancı pek çok üzümün yanı sıra Bornova misketi, sultaniye, boğazkere gibi yerli üzüm çeşitleri için çok elverişli bir doğal klima sunuyor coğrafyası. Ayrıca bölgede kayıp üzüm çeşitlerinden antik Urla karası, Foça karası ve gaydura yeniden üretilerek yok olmaktan kurtarılmış…

İÇ ANADOLU-KAPADOKYA

Bölge ünlü bağlarını, doğal volkanik tüfle karışmış toprağına borçlu. Bu nedenle Anadolu üzümlerinden öküzgözü, boğazkere, Kalecik karası, narince, bu toprakların en bilinen üzümü emir ve pek çok yabancı üzüm çeşidi için bölge bulunmaz nimet olmuş. Tıpkı peribacalarında olduğu gibi çok sert olmayan ve kolay oyulabilen volkanik kayalar sayesinde bölgede pek çok doğal şarap mahzeni yapılmış.

Ortahisar

Yüksek kaliteli şarapların üretildiği Kapadokya’daki şarap imalathaneleri, sadece bağbozumunda değil dört mevsim misafir kabul ediyor. Muhteşem kaya yapısı, peribacaları, vadileri, kiliseleri, Avanos’un yapım teknikleri MÖ 2000’lere kadar uzanan çömlek atölyeleri, tarihin ve doğal güzelliklerin harmanlandığı yürüyüş yolları ve kayalara oyulmuş butik otelleriyle tüm rotalar arasında en benzersiz olanı sunuyor.

DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU

Türkiye’nin en güzel kırmızı şaraplık üzümleri Yukarı Mezopotamya’da, Fırat ve Dicle nehirleri arasında kalan yüksek yaylalarda yetişiyor. Zorlu iklim şartları ve yüksek rakımlı coğrafya sayesinde Elazığ’da, öküzgözü; kireçli ve killi toprakta kendini bulan boğazkere de Diyarbakır’da en uygun ortamını buluyor.

Malatya, Elazığ, Diyarbakır, Mardin ve Midyat’ta yetiştirilen bu iki çeşidin bağbozumu şenliğine katılacaksanız 8 Ekim’de Elazığ’ın Sivrice ilçesinde yapılacak olanı önerebiliriz. Harcı sütle karılmış olan Harput Kalesi’ne çıkabilir, Hazar Gölü kıyısında yürüyebilir, Hazarbaba Dağı’na tırmanıp Elazığ merkezinde de tarihi çarşıları gezerek alışveriş edebilirsiniz.

Exit mobile version